Türk Din Musikisi'ni birlikte keşfedelim
Musiki bir duygu, bir düşünce ve fikri veya tabii bir olayı anlatmak amacıyla, ölçülü ve ahenkli seslerin belli bir sanat anlayışı içerisinde, ritimli ve ritimsiz olarak estetik bir şekilde bir araya getirilmesi sanatıdır. Türk Musikisi ilhamını ve kaynağını bizzat dinden yani dinî musikiden alır. Musiki tarihimizdeki en önemli isimlerin hafız olmaları ve tekkelerden gelmeleri tesadüf değildir. Evrende var olan bütün sesler bir ilahî nefesin kainata yansımasıdır.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in “Kur’an’ı güzel sesle süsleyiniz” buyruğu doğrultusunda musiki, Müslüman için inancın estetik bir ifadesi ve Allah aşkını ifadenin önemli bir aracı olmuştur.
Tüm dünyadaki müziklerin çıkış noktası dindir. Her devirde din duygusu insanlar üzerinde tesirli olmuştur. Sanat, ilk önce dünyada, dinî duygular çerçevesinde gelişmiştir. Halkın bağrından çıkmış olan musiki, onun din yaşayışına da etki etmiş, din ile birlikte insanlara ulaşmıştır. Doğumda ezan ile karşılanıp, vefatta sala ile uğurlanan bir dini kültüre sahibiz.
“Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahabenin tatbikatı ile İslam tasavvufunun görüşleri doğrultusunda ortaya çıkan Türkler’deki dini hayat, zamanla camilerde, tekkelerde ve çeşitli tarikat toplantılannda yapılan ibadet ve zikir esnasında, birtakım vesilelere binaen ve çeşitli kaideler çerçevesinde icra edilen bir musikiyi meydana getirmiş, buna da Türk Din Musikisi adı verilmiştir.”